728x90 AdSpace

Top Banner Advertisement
  • SON YAZILAR

    28 Haziran 2015 Pazar

    Müslümanın Müslüman Üzerindeki 5 Hakkı

    hapsir-metinŞöyle bir düşünelim.. Bitmeyecek sandığımız ortalama yedi onluk ömrümüz sona erdi. Yüz yıllarca berzah aleminde ağırlandık ve nihayet ihtiyar olduğu kadar yorgun da olan “Dünya” nın da sonu geldi. Allah’ın (Subhanehu Ve Teala) hak vaadi olan kıyamet gerçekleşti. Mizan, Sırat Köprüsü, sonsuz nimetlerle dolu Cennet, sonsuz azap için yaratılan Cehennem, Rablerinden gelecek emir ve talimatları bekleyen memur melekler, un ufak olmuş kemiklerinden dirilen Ademoğulları, İsrailoğulları, yüz yirmi dört bin peygamber ve ümmetleri, tüm ehl-i kitap, ahiret gününü yalanlayan münkirler, putperestler, ateşperestler, budistler, ateistler, deistler, hindular, Firavun, Nemrut, Ebu Leheb, Ebu Cehil ve dünya sahnesinde rol almış tüm dönem zalimleri, cinler, haklarını aldıktan sonra toprak olmayı bekleyen hayvanlar ve varlığından bile habersiz olduğumuz tüm alemler gözlerin dikilip kaldığı hesap günü için hazır.
    Ve elbette biz de gençliğimizin, güzelliğimizin, sağlığımızın, afiyetimizin, zamanımızın, malımızın, ilmimizin saymakla sonunu getiremeyeceğimiz türlü türlü dünya ikram ve nimetlerinin, tüm an ve amellerimizin zerresiyle hesabını vermek üzere, hesabı çabuk gören Alemlerin Rabbi’ nin huzurundayız.
    Sıramız geldi. O ana kadar cennete mi cehenneme mi gideceğimiz tam bir muamma ve dehşet içinde akıbetimizi bekliyoruz. Mizanda amellerimiz tartıldı, salih amellerimiz küçük bir farkla önde ve “Girin cennete siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluklar içinde” (Zuhruf 70), “Oraya eminler olarak selâm ile giriveriniz.” (Hicr 46), “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun!” (Ali İmran 133) ayetlerini duymak, cennetle müjdelenen müttakilerden olmak ve kendimizi sonsuz nimetlere bırakmak istiyoruz.
    İşte tam, Zül Celali Vel İkram’ ın bize ikram ettiği, altından süt ırmaklarının, bal ırmaklarının aktığı cennetlere koşarken bir sesin: “Bu kulundan davacıyım Ya Rabbi, üzerinde hakkım var! ” diyerek bizi durdurmasını istemiyorsak, müslümanın müslüman üzerindeki şu beş hakkını iyi biliyor ve riayet ediyor olmamız gerekmekte sevgili kardeşlerimiz.

    1) Selam Verdiğinde Selamını Almak

    selamkelam-610x250
    Selam vermek, verenden eksiltmeden alana kazandıran bir sadaka, müminler arasındaki muhabbet ve bağlılığı perçinleyen sosyal sünnetlerimizden biridir. Verildiğinde sünnet gerçekleşir, alındığında ise farz. Tüm bunların yanı sıra birbirlerine selam verip alan müminlerin Allah’ı zikretmiş olmaları da salih amel açısından ayrı bir getiridir. Nefis afetlerimizden biri olan “kibir” i törpüleyebilmek için de uygulanabilirliği kolay yöntemlerden biridir “selamlaşmak”. Adını Allah’ın (Azze Ve Celle) en güzel isimlerinden biri olan “Es-Selam” dan alan bu güzel sünnetimizde; verilen selamı ya aynıyla yada daha iyisiyle karşılamak müslümanın müslüman kardeşi üzerindeki haklarından yalnızca birisidir.
    “Siz bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veya verilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. ” (Nisa 86) Nefsim elinde olana yemin olsun ki siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Ben size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Selamı aranızda yayın” (Hadis-i Şerif, Müslim, 54)

    2) Davete Çağırdığında Davetine Katılmak


    2_beyaz-inci-dugun-salonu-_5298b0b34dcb2
    İslamiyet sosyal ilişkilere son derece önem veren bir dindir. Namazı cemaatle kılmak, sıla-i rahim dediğimiz akraba ziyareti, hasta ziyareti, komşu hakları ve komşuluk paylaşımları, müminlerin arasındaki sevgi ve kardeşliği pekiştirmeye yarayan hediyeleşme sünneti, bayramlarımız, cenaze törenlerimiz, selamlaşmamız, musafaha yapmamız, sosyal düzen ve eşitliği sağlamaya aracı olan zekat ve kurban ibadetimiz, dünyanın dört bir yanından gelen müminlerle yapılan hac ve tavaf  gibi birçok ibadetimiz İslamiyet’in sosyal yönüne örnek verebileceklerimizden yalnızca birkaçı. Peygamber Efendimiz’ in(Sallallahu Aleyhi Vessellem)  kuvvetli sünnetlerinden biri de davet edildiği yere icabet etmesiydi. O zengin fakir, ergin çocuk, büyük küçük hiçbir daveti küçümsemez, imkanları nispetinde hepsine iştirak etmeye çalışırdı. Öyle ki “Müslümanın Müslüman kardeşi üzerindeki hakkı” sayılabilecek ve davet sahibinin ricası üzerine nafile orucun bile bozulmasında bir beisin bulunmayacağı ölçüde önem atfettiği sünnetlerinden biri olarak günümüze kadar geldi. Kıyamette çokluğumuzla övüneceğini söylediği biz ümmetinin de, Şeriata aykırı bir durumun bulunmadığı her davete şartlarımız ve zamanımız ölçüsünce icabet etmemiz gerekmekte sevgili kardeşlerimiz.
    “Biriniz bir düğün yemeğine davet edilirse, böyle bir davete icabet etsin.” Hadis- Şerif (Müslim, Nikâh, 97-98).
    “Her kim davete icabet eylemez ise gerçekten o  Allah’a ve Rasûlü’ne isyan etmiş olur. Oruçlu olsa bile icabet eder ve duada bulunur. Eğer oruçlu değilse yer ve dua eder. Eğer (özürsüz) yemez ise günahkâr olur ve cefa etmiş bulunur.” (Müslim, Nikâh, 110)

    3) Hapşırdığında Yerhamukallah Demek

    hapsir-metinİslam dini birbirlerine iyiliği emreden kötülükten nehyedenlerin, birbirlerine hayrı ve hakkı tavsiye edenlerin, hayır duasında bulunanların dinidir.
    Efendimiz’ in de (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurduğu üzere bizden birimiz kendimiz için istediğimizi mümin kardeşimiz için istemedikçe iman etmiş sayılmıyoruz. Ve melekler biz mümin kardeşimize ne dua edersek “Allah sana on mislini versin” şeklinde dualarımızı bize iade ediyorlar. Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere İslam Ahlakı müminlerin birbirlerine sürekli fayda sağlamasını, birbirleriyle dost olmasını ve birbirlerine zincirleme iyilikte bulunmalarını gerektirir. Hapşırdığında “Elhamdülillah” diyen din kardeşimize “Yerhamukallah”  yani “Allah sana rahmet etsin” diyerek  hayır duasında bulunmak din kardeşimize karşı vazifemizdir. Hapşıran kişi de yine karşılık olarak “Yehdina ve yehdikumullah” yani, “Allah bize ve size hidayet versin” diyerek mümin kardeşine hayır duasında bulunabilir. Bu silsileden amaç; Müslümanlar arasında hamdı, şükrü, duayı yaygınlaştırmak ve canlı tutmaktır. Her müminin ağzı din kardeşi için temizdir ve mümin mümine bu temiz ağızlarla dua etmelidir.
    “Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.” (Müslim, Zikir 86)
    “Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘Duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin.’ diye dua eder.” (Müslim, Zikir 87, 88)

    4) Hastalandığı Zaman Ziyaretine Gitmek

    Ekran Resmi 2015-01-13 10.54.21
    Müminlere  karşı en önemli görevlerimizden biri de hasta ziyareti. Akrabalarımızın, komşularımızın, arkadaşlarımızın, sevdiklerimizin sıhhat ve afiyetleriyle ilgilenmek onları önemsediğimizin en büyük alametidir. Hastalandıkları zaman  yanlarında olduğumuzu hissettirebilmek, onlara bu sıkıntılı zamanlarda destek olup moral vermek, şifaları için El-Şafi’ den yardım istemek, duacıları olmak Müslüman kardeşlerimize boynumuzun borcudur. Unutmayalım ki merhamet etmezsek, merhamet göremeyiz. Aynı duruma düştüğümüzde sevdiklerimizi etrafımızda görmek istiyorsak sağlığımızda bu güzel sünnetimize sıkı sıkı sarılmalıyız.
    Kim bir hastayı akşam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmiş bin melek çıkar ve sabaha kadar onun için istiğfarda bulunur, Ona cennette bir bahçe hazırlanır. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmiş bin melek çıkar, akşam oluncaya kadar ona istiğfarda bulunur, Ona cennette bir bahçe hazırlanır.” (Ebu Davud, Cenaiz 7 (3098)
    Yahudilerden bir çocuk Resulullah’ a (Sallahu Aleyhi Vessellem) hizmet ediyordu. Bir gün hastalandı. Resulullah (Sallahu Aleyhi Vessellem) onun ziyaretine geldi. Baş ucunda oturdu ve “Müslüman ol” buyurdu. Çocuk yanında durmakta olan babasına baktı. Babası da “Ebu-l Kasım’a itaat et!” diye emretti. Çocuk derhal müslüman oldu. Resulullah (Sallalahu Aleyhi Vessellem) oradan ayrıldığı vakit şöyle diyordu: “Onu benim vesilemle ateşten kurtaran Allah’a hamdolsun.” (Buhari, İlm 39)
    Allah birine “ben hastalandım beni ziyarete gelmedin” buyurur. O kimse, “Yarabbi seni nasıl ziyarete geleceğimi bilmiyorum” deyince de “Falanca Müslüman hastalandığında ziyaret etseydin, beni bulurdun” buyurur. (Müslim Birr 43)
    “Hastayı ziyaret edin, aç olanı doyurun, esiri kurtarın!” (Buhârî, Cihâd 171)

    5) Öldüğü Zaman Cenazesine Katılmak

    desert
    İşte Müslüman kardeşimize karşı son vazifemiz. Gerçek dünyasına doğru uzun bir yolculuğa çıktığında onu uğurlamak, tekrar dirileceği günü beklemek üzere onu toprağa iade etmek.
    Her ne kadar cenaze namazı farz-ı kifaye olsa da, sevdiğimiz insanların dünya üzerindeki son günlerinde onların yanında olmak , onları berzah alemine uğurlamak din kardeşliği hakkıdır. Üzerlerindeki hakkımızı helal ettiğimizi duymaları adına bizi orada görmek istediklerini unutmamalı ve bu konuda gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Hem ibret nazarıyla bakabilme hem de mükellefiyetin düşmesi açısından Müslüman kardeşlerimizin cenazelerine azami ölçüde katılmaya gayret etmeliyiz. Ayrıca kardeşimizi sorgu sualde yalnız bırakmamak adına Bakara Suresini okuyabilecek bir süre kadar başında beklemek, affı ve sorgu sualin kolaylığı için istiğfar ve duada bulunmakta İslam kardeşliği adına yerine getireceğimiz son görevlerimizdendir.
    “Bir müslüman ölür, cenaze namazına Allah’a şirk koşmayan kırk kişi katılırsa, Allah bunların onun hakkındaki şefaatini mutlaka kabul eder.” (Müslim Cenaiz 59, 948)
    “Bir müslüman ölür ve üzerine müslümanlardan üç saf namaz kılarsa, Allah şefaati mutlaka vacib kılar.”  Hadis ravisi Malik (R.A) “Cenazeye katılanlar az olursa, bu hadis sebebiyle cemaati üç safa taksim ederdi.” (Ebu Davud Cenaiz 43, 3166)
    Allah-u Teala ve Tekaddes Hazretleri, son nefesimizi kabzetmeden önce kendisine ve kullarına olan tüm hakların ve borçların iadesini nasip etsin.
    Fi Emanillah
    • Blogger Comments
    • Facebook Comments

    0 yorum:

    Yorum Gönder

    Item Reviewed: Müslümanın Müslüman Üzerindeki 5 Hakkı Rating: 5 Reviewed By: http://kutahyaiyc.blogspot.com/
    Scroll to Top